BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS

31 Ekim 2009 Cumartesi

Ucu Kapalı Monologlar

Sanki tam anlama erişince ermiş olacakmışız gibi bir anlam arayışı içindeyiz ya hayatımızdaki tonlarca şeye, işte bu boğuyor bazen beni. Bu kadar çok iç güdü ve duygularına yenik düşebilen birinin tüm bunları rasyonalize etmeye çalışması kaostan başka bir şeye sebep olamıyor.
Organlarım etrafa saçılmışken hepsini toplayıp bir bedene, en uygun, en rasyonel bedene bürünemiyorum.Çünkü yine bir yerlerde "eksik" olan bir organ başka bir organın çalışmasını engelliyor. Yine ruhumda çatırdayan "eksik" kavramlar var.
Ne istediğini bilememek değil artık benimkisi.Ne istediğimi biliyorum, ama isteklerime uygun malzemeler yok. Kakaolu kek isteyip de kakaoya sahip olamamak benimkisi.
Ne garip şey büyümek, ucu bozuk ilişkilerim bile bana beni anlatttığı için kızamıyorum onlara artık. Nasıl kızabilirim ki elimdekinden fazlasını isteyen nefsime ve kendime bir türlü uydurmayı beceremediğim görüntüsü hoş, mor renkli kılıftan ilişkilere...Daha doğrusu ve iyisine erişemeyeceğini bildiğim, ama bir gün her şeyin daha iyi olacağına inandığım saf dünyam benim.

Fikrim niyetimde gizli, niyetim kalbimin en ucra köşelerinde...

29 Ekim 2009 Perşembe

Niyet

Her şeyin başı "niyet".
Niyetin ne ise "o" sun aslında. Bu yüzden de bu aralar niyetlerimi sorgulamaya ve kendi etik dünyamda çırpınmaya başladım.Nefsani isteklerimizin süslü giysilere bürünmüş halinin içindeki çıplak beden korkuttu beni...

4 Ekim 2009 Pazar

Dinamikler

Hayat dinamiklerimizin kendi içinde var olan ritim at gözlüğüyle var olmayı tercih eder çoğu kez. Yeni biri, yeni bir şey her zaman zordur çünkü. Tek bir kelime dahi tüm dinamiklerin yerinden sarsılması demek olabilir.
Hem yenilikçi hem de hayat dinamiklerine ve kendi özel düzenine sıkı sıkıya bağlı olan biri olarak sıkça paradoksal bir ritmin içinde buluyorum kendimi. Ben'den vazgeçemezken, yeni gelenleri o ben'e nasıl harmanlarım bilemiyorum.
Duygusal ilişkilerimiz hem birer ayna hem de hayat bağı olarak oldukça zorlar.Hele de genç yaşlarda kendimizi dahi yeni keşfederken kendimizi pek çok farklı ilişki içinde pek çok statüyle konumlandırmamız oldukça zor.Anne nereye, sevgili nereye, dost nereye ben her yerde nerdeyim mesela? Basit gibi gelebilir ama her yeni başlangıçta, yaşadığınız yeni kaoslara bir göz atın. O zaman anlayabilirsiniz beni sanırım.