BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS

6 Ocak 2011 Perşembe

Bir Fenomen Olarak Teselli Sözcüğü "Takma"


Normalde ben de her yazı yazan kişi gibi önce yazıyı yazar ve en son başlığı belirlerim. Ancak bu sefer öyle olmadı. Dün gece yatakta bir sağa bir sola kıvranıp dururken birden bu başlık bir ampül şeklinde beynimde yanıverdi.
Son zamanlarda takma diyen kişilere taktım sanırım. Şu cümleyi çok duyar oldum bu ara " Neye üzüldün bilmiyorum, ama takma"
Neye üzüldüğümü bilmiyorsan, takılmayacak bir şey olduğunu nereden biliyorsun demek istiyorum bana bu cümleyi kuranlara. Ayrıca herkesin "takma eşiği" de farklıdır. Benim taktığım bir şeyi bir başkası takmaya değer bulmak zorunda mı?
"Annem hasta"
"Takma"
Yakınlarım yine kazık attı
"Takma"

Sevgilimden ayrıldım
"Takma"


Peki, tüm bunları takmayalım da. Ben sizler neleri takıyorsunuz merak etmekteyim. Birbirimizi duyarsız olmaya neden teşvik ediyoruz? "Takma" demek yerine, "takılacak bir şey var madem takarken yalnız olmadığını bil" mesajı verilse teselli olarak çok daha anlamlı ve kuvvetli olmaz mıydı? Duygularımızı yok saymak yerine onlarla baş etmeyi öğrenmek daha güzel bir çözüm olmaz mı?
Yavaş yavaş şu noktaya geliyoruz: Hakkımızı yesinler takmayalım, insanları kırıp geçelim takmayalım, ideallerimizi takmayalım, çevreymiş, insan haklarıymış, siyasetmiş hele bunları hiç takmayalım.

Peki neyi takalım a dostlar?

Hiç yorum yok: